Malzeme Çeşitliliği: | Yok |
Cas No: | 107-95-9 |
Kimyasal Formül: | C3H7NO2 |
Çözünürlük: | Suda çözünür |
Kategoriler: | Amino Asit, Takviye |
Uygulamalar: | Kas Geliştirme, Antrenman Öncesi |
Beta-alanin teknik olarak temel olmayan bir beta-amino asittir, ancak performans beslenmesi ve vücut geliştirme dünyasında hızla temel olmayan bir hale gelmiştir. ... Beta-alaninin kas karnosin seviyelerini yükselttiği ve yüksek yoğunlukta gerçekleştirebileceğiniz iş miktarını artırdığı iddia edilmektedir.
Beta-alanin, vücutta doğal olarak üretilen, esansiyel olmayan bir amino asittir. Beta-alanin, protein oluşturmayan bir amino asittir (yani, translasyon sırasında proteinlere dahil olmaz). Karaciğerde sentezlenir ve sığır eti ve tavuk gibi hayvansal gıdalar yoluyla alınabilir. Beta-alanin, yutulduktan sonra iskelet kası ve diğer organlarda histidin ile birleşerek karnozin oluşturur. Beta-alanin, kas karnozin sentezinde sınırlayıcı faktördür.
Beta-alanin, yüksek yoğunluklu egzersizlerde kas dayanıklılığında rol oynayan bir bileşik olan karnosin üretiminde yardımcı olur.
İşte nasıl çalıştığına dair söylentiler. Kaslar karnosin içerir. Yüksek karnosin seviyeleri, kasların yorulmadan önce daha uzun süre performans göstermesini sağlayabilir. Karnosin bunu, kas yorgunluğunun başlıca nedenlerinden biri olan kaslardaki asit birikimini düzenlemeye yardımcı olarak yapar.
Beta-alanin takviyelerinin karnosin üretimini artırdığı ve buna bağlı olarak spor performansını yükselttiği düşünülmektedir.
Bu, sporcuların daha iyi sonuçlar alacağı anlamına gelmez. Bir çalışmada, beta-alanin alan kısa mesafe koşucularının 400 metrelik bir yarıştaki derecelerinde bir iyileşme görülmemiştir.
Beta-alaninin 1-10 dakika süren yüksek yoğunluklu egzersiz sırasında kas dayanıklılığını artırdığı gösterilmiştir.[1] Beta-alanin takviyesiyle artırılabilecek egzersiz örnekleri arasında 400-1500 metre koşu ve 100-400 metre yüzme yer alır.
Karnosinin ayrıca, esas olarak protein metabolizmasındaki hataları baskılayarak yaşlanma karşıtı etkiler gösterdiği görülmektedir; çünkü bozulmuş proteinlerin birikimi yaşlanma süreciyle güçlü bir şekilde ilişkilidir. Bu yaşlanma karşıtı etkiler, bir antioksidan, toksik metal iyonlarının şelatlayıcısı ve bir antiglikasyon ajanı olarak rolünden kaynaklanıyor olabilir.